• https://api.whatsapp.com/send?phone=+905423152629
  • https://www.instagram.com/gelibolutarihivekulturel17/
  • https://www.youtube.com/@gelibolutarihi

Gelibolu'lu Ali Efendi Hz.

GELİBOLU'LU ALİ EFENDİ HZ.

Gelibolulu Ali, kültür tarihimiz açısından bugünkü konumuyla mukayese edilmeyecek bir öneme sahip olan bu şehrimizde dünyaya geldi. Adı Mustafa’dır. Fakat daha çok doğum yeri ve mahlasıyla birlikte Gelibolulu Mustafa Ali adıyla ünlüdür. Babasının adı Ahmet’tir.

 Ali’nin 5-6 yaşlarında okula başladığı rivayet edilir. Önemli hocalarından biri hemşehrisi Surruri Efendi idi. Ondan tefsir ve fıkıh okudu. Arapça ve Farsçayı da iyi öğrenmişti. İlk ve orta öğretim diyebileceğimiz öğretim hayatına Gelibolu’da başladı ve sonra İstanbul’da Rüstem Paşa, Haseki ve Semaniye medreselerinde tamamladı. Medreseyi bitirdikten sonra Müderris yada kadı olmak için bekleme anlamına gelen mülazemet / asistanlık / görevi sırasında ilk defa Mihr-ü Mahi eserini telif etti. Şehzade 2. Selim’e sundu. Böylece aralarında bir yakınlık peydah oldu. Bundan sonra iki yıl kadar şehzadenin vali olduğu Kütahya’da kalan Ali, O’nun divan katipliğini yaptı. Böylece Ali’nin bir bakıma Müderris olma yolu tıkanmış oluyor ve memurluk hayatı başlamış oluyordu. Buradaki görevi 15621563 arasıdır. Sonunda şehzadenin lalası Tütünsüz Hüseyin bey ile geçinemeyince Şam Beylerbeyi lala Mustafa Paşa’nın daveti üzerine Şam’a gitmiştir. Buradaki görevi 1563-1568 altı yıl kadar sürmüştür.

Bundan sonra ise Mustafa Paşa’nın Yemen fethiyle görevlendirilmesi üzerine O’nunla birlikte Mısır’a gitti. Sonra da paşa ile birlikte görevden alındı. Bunun üzerine Mısır’dan Manisa’ya Şehzade 3. Murad’ın yanına gelen Gelibolulu, O’nun aracılığı ile İstanbul’a döndü. Burada hazırladığı “HEFT MECLİS” adlı eserini Şeyh Muhiddin aracılığı ile Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’ya sunması üzerine Bosna Beylerbeyi Ferhat Paşa’nın yanına divan katibi olarak gönderildi.

 Ali daha iyi bir görev beklerken Bosna Hersek’e gönderilmesini sürgün kabul etmişti. Bu görevi de 8 yıl sürdü. 2. Selim’in ölümü ve 3. Murad’ın tahta çıkışına kadar Bosna yöresinde kalan Ali şehzadeliğinden tanıdığı yeni padişahın kendisini himaye edeceğine inanıyordu. Hatta ayrı ayrı üç kaside yazıp kendisine takdim etti. Fakat umduğunu bulamadı. Bu sıralarda Gürcistan, Azerbaycan ve Şirvan taraflarına baş komutan tayin edilen lala Mustafa Paşa Ali’yi yanına aldı. Bu görevi de iki yıl sürdü. Şirvan’ın fethinden sonra ise Halep Tımar Defterdarlığına tayin edildi. Fakat buradaki görevine gidemeden Serdar Mustafa Paşa’nın buyruğu ile Trabzon’a gitti. Orada ordu için gönderilen erzakın depolama işini yapacaktı.

Bu işten sonra Halep’teki görevine giden müellif, burada Tımar Defterdar olarak ne kadar kaldığını bilemiyoruz. Sultanlara öğütler veren “NUSRATÜS SELATİN” adlı eserlerini burada yazmıştır. Gene Şehzade Mehmed’in 1582 sünnet düğününü anlatan “Camiul, Buhürder Mecalis-i Sür” adlı çalışmalarını padişaha sunar ve karşılığında daha yüksek makamlar beklerken görevden alınır. Yalnız çok ümitli olduğu için İstanbul’a gelmişti. Böylece açıkta kaldı ve 2 yıl bekledi. Nihayet 1585’de Erzurum Mal Defterdarlığına ve 6 ay sonra da Bağdat Mal Defterdarlığına atandı. Ama; Kısa bir süre sonra Bağdat’taki görevine son verildi. Bu yoğun atamalar arasında Ali, hiçbir zaman kültür adamı olma özelliğini yitirmedi ve Şam’da iken “Ahlak-ı Aliyaye”sini yazmıştır.

Reklam 1

Kültür Sanat

Reklam 2

Reklam 3

Reklam 4

Reklam 5

Reklam Alanı 6

Envârû'l Aşîkin

Belgeler

Dosyalar

Gelibolu Cephesi 1915

 

Takvim
Hava Durumu